By safakdirik | 18/09/2016 | 0 Comment
Charlie Chaplin 1934 de gercek kimligini gizleyerek katildigi “Carlie Chaplin taklitleri” yarismasinda 4. Oldu. Yani ilk 3 kisi kendisine kendisinden daha fazla benziyordu. En azindan yarisma jurisi boyle degerlendirmisti.
Quentin Tarantino yapimi filmleri kacirmam. (topu topu 6 film yapti ama adami tanimayan yok; konu verimlilikse bu adami listemin ust siralarina tasirim. Bu konuda da yazilacak cok sey var sanirim) filmlerinden birinde yine unlu dialoglarindan birinde kahramanlarimiz bu durumla dalgasini geciyor ve konuyu ironi olarak acikliyor. Kesinlikle yerinde bir gozlem olduguna katiliyorum. Oldum olasi Tarantino filmlerini ozellikle filmdeki dialoglar ve monologlardan oturu sevmisimdir. Dehset bir analiz kabilyetine ve olaylari farkli cozumleyen bakis acisina hayranim. Kill Bill serisinin ikincisinde super kahramanlar ve alt kimlikleri uzerine degerlendirmesini de sevmistim. Onun ile ilgili paylasimi da yakin zaman da yapacagim elbette. Ama simdi konumuza donelim…
Micheal Jackson 90lara damgasini vurmus sarkici; muzik dunyasina cok guzel eserler kazandirdigi asikar ama MJ bunun da otesine gecerek dansta kendi sitilini yarattti. Sahne showlari inanilmazdi. MJ in donemini yakalayabilen sansli bir nesildenim. Suan da bircok sanatci performanslarinda dansi kullaniyor elbette; hatta harika showlar sergiliyorlar. Az cok da birbirine benziyorlar; hatta cok tutan bir dans sonrasinda bir digeri tarafindan tekrarlanabiliyor. Ama hic birisi MJ in dansini taklit etmeyi denemedi; hicbirinin dansi MJ gibi kendi ismiyle anilmadi da. Benzer tek ornek de gosteremezsiniz. Yakin bir benzetme sadece Elvis´in stili ve kostumleri icin gecerli olabilir belki.
MJ dansi sevenleri tarafindan cokca taklit edilmeye calisilir. Bu konuda uzunca yillar calisip gosteriler yapanlar da var. Her sehirde rastlayabilecegini sokak sanatcilarindan MJ performansi sergileyip para kazananlara rastlayabilirsiniz. Hemen her ulkede benzer formatla yayinlanan “yetenek” yarismalarinda da istisnasiz her zaman en az bir yarismaci bu dansi sergilemek icin cikar. Hatta izlerken figurlere nekadar hakim olduklarini gozlemlersiniz. Bir cogunun dansi gelistirdigini soylersek haksızlık yapmıs da olmayız.
Bence gelmis gecmis en iyi MJ danscilarini siralasak MJ in kendisi bile ilk 5 e giremeyebilir. Hatta iddia ediyorum giremez. Yillarca bu figurlere calisan ve bir cogunu cok akici yapanlar var. MJ in bu dansi ortaya cikarmak icin sarfettigi calismanin onlarca katini sadece pratik yapmak icin kullanan insanlar oldu. Ee nereye baglanacak bu konu diyorsaniz eger; isim geregi fabrikalarin , departmalarin hatta kisilerin calisma verimliliklerini arttirmak uzerine calismalar yapiyorum. Bunun yaparken de Japonlarin gelistirdigi yalin felsefe en onemli klavuzumuz. Yalin dusunce her nekadar Japonlarin yarattigi bir akim olsa da bunu kitaplara doken ; pazarlanabilir bir sistematige oturtan Amerikalilar olmustur. Bugun bircok sirket ayni felsefeyi taban alip kendi ic dinamiklerine gore benzer uretim / yonetim sistemleri olusturuyor. Bu konuda cok yol alan onlarca sirket sayabilirim.
Bugun yalin uygulamalarda en iyi sirketler siralansa Toyota tabi ki ilk siralarda olur fakat en iyisi olur mu sahsen ben emin degilim, bir kac yil sonra ilk 3e bile giremeyecegini dusunuyorum. Taichi Ohno ornek aldigim sayili insanlardan ve herzaman burokratik uygulamalardan cok konunun felsefesine sadik kalinmasi gerektigini vurguladi. Inaniyorum ki ileriki yillarda felsefeyi kapmis; pratikle mukemmellesen orgutler Toyota’yi da gececek. Simdiden bircok ciddi firma Toyota Production System yerine “ Yalin Felsefe” yi merkeze oturup kurdugu sistemleri kendi isimleriyle cagiriyor.
Bir isi en iyi yapan onu bulandir diyerek kendinize ve isletmenize haksizlik etmeyin. Surekli pratik ve de degisen taleplere gore kendinizi geliştirerek ve yaptiginiz her isin biraz daha koyarak isin mucidini gecmeniz mumkun.
Hayatimda yedigim en iyi ekmek arasi doner Berlin´de ustelik de ara sokaktaki siradan bir bufedeydi. Adam bu isi onlarca yillardir yaptigini soyluyordu ama yuz yildir Turkiyede doner kesen ustalardan farkli olarak sosu , servisi, ekmegi vs degisen damak tatlarina gore surekli gelistirmisti. En iyi hint restaurantlari hindistan da degil; Ingiltere´dedir. Futbol ingiltere´de bulunduktan 30 yil sonra Brezilya´a ulasti. Ilk kahvehane Turkiye de acilmis ve kahveyi diger uluslardan daha uzunca bir suredir pisirilmis olsa da bir italya nin sahip oldugu zenginlige sahip degil nedense. ( tek cesidimiz sade-orta-sekerli malesef )
“10000 hours practice” tezine gore herhangibir konuda 10.000 saat pratik yapan bir kisi o konuda uzman oluyor. Konunun , ve o konuya olan yetenegin pek de bir onemi yok. (Outliers, Malcolm Gladwell ) bu konuda okumanizi siddetle tavsiye edecegim bir kitap.
Bilgi ve tecrube sadece secilmislere bahsedilmis bir lutuf degil; sadece calisan kisi ve orgutlerin gidip alabildigi hatta yeterince calisirlarsa aldiklari kisinin bile onune gecebilecekleri ve gucun ta kendisi olan degerler.